İzale-i şuyu davası, yani ortaklığın giderilmesi davası, birden fazla kişinin birlikte sahip olduğu taşınır veya taşınmaz malların ortak mülkiyet durumunu sona erdirerek, malın tek bir kişiye ait özel mülkiyete dönüşmesini sağlama amacı güder. Bu dava türü, ortak mülkiyetin tek bir kişinin mülkiyetine geçişini kolaylaştırır, böylece mallar üzerindeki ortak hakların bireysel haklara dönüşümünü mümkün kılar.
Bu dava türü, birden fazla kişiyi ilgilendirir ve davanın sonuçları genellikle tüm taraflar için benzer olur. Örneğin, böyle bir davayı açan bir kişi, yargılama sırasında davayı geri çekse dahi, diğer ortaklardan biri mahkemeye başvurup davayı sürdürebilir ve böylece dava sonuçlanabilir.
Ortaklığın giderilmesi iki şekilde yapılabilir:
- Aynen Taksim Suretiyle İzale-i Şuyu: Bu yöntemle, taşınır veya taşınmaz mal doğrudan bölünerek paylaştırılır. Örneğin, eşit değerde iki parçaya bölünebilen bir arsa, ortaklar arasında ikiye bölünerek pay edilir.
- Satış Suretiyle İzale-i Şuyu: Bu yöntemde, mal icra yoluyla satılır ve elde edilen para, paydaşlar arasında bölüştürülür.
Ortaklığın giderilmesi davası açmadan önce, arabuluculuk sürecine başvurmak zorunludur. 6325 sayılı Kanun’un 18/B maddesi gereğince, arabulucuya başvurulmadan açılan davalar, usulden reddedilir. Bu, tarafların mahkemeye gitmeden önce bir uzlaşma şansı bulmalarını sağlamak içindir.