İzale-i şuyu davasında, eğer ortaklar malın nasıl bölüneceği konusunda anlaşabilirlerse, bu anlaşmayı hakime sunarlar. Hakim de bu anlaşmaya dayanarak ortaklığın sonlandırılmasına karar verebilir. Ancak, taraflar anlaşamazsa, malın ya satılması yoluyla ya da doğrudan bölünerek (aynen taksim) ortaklığın giderilmesi gerekecektir.
Ortaklığın giderilmesi davasında, malın doğrudan bölünmesi için sadece bir ortağın talebi yeterlidir. Bir ortak doğrudan bölünmeyi talep ederse, hakim bu talebin gerçekleşebilirliğini araştırır .
Mahkemenin, malı aynen taksimle paylaştırmasına karar vermesi için, taşınmazın büyüklüğü, niteliği, ortakların ve payların sayısı gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Ayrıca, malın değer kaybetmemesi, tarım arazisinin özellikleri ve imar mevzuatı da dikkate alınır. Eğer malın bölünmesi önemli bir değer kaybına neden olacaksa veya ortaklar bölünmeye rıza göstermezse, malın bir bölümünün paylaşılması mümkün olmayabilir.
Eğer malın aynen bölünmesi mümkün ise ve bölünen parçaların değerleri birbirinden farklıysa, değeri düşük olan parçaya ek ödeme yaparak denge sağlanır. Hakim, ortakların anlaşmasızlığı durumunda, taşınmazın bir kısmını bazı ortaklara, geri kalanını diğer ortaklara vererek doğrudan bölünmeye karar veremez.
Taşınmazda kat mülkiyeti oluşturulması mümkünse, hakim bu seçeneği de dikkatlice değerlendirir. Eğer kat mülkiyeti oluşturulabilirse, taşınmazın satılmasına karar verilmesi uygun olmayabilir.